New York Dil Okulları

Üniversiteden mezun olmadan önce TOEFL sınavından iyi bir puan yani 85 almam ve sınavı geçmem gerekiyordu. 85 alamazsam eğer okulum yarım dönem daha uzayacaktı. Açıkçası ingilizce seviyem de sınavı geçebilecek kadar iyi bir düzeyde değildi bu yüzden ne yapsam da sınavı geçsem diye düşünmeye başladım Bunun tek yolu bir dil kursuna kayıt olmam ve TOEFL kursu almamdı. En yakın arkadaşımla aynı okulda, farklı bölümlerdeydik ama o da benimle aynı durumdaydı onunda mezun olabilmesi için sınavı geçmesi gerekiyordu.

Biz ikimiz ailelerimizle de görüştükten sonra araştırmaya başladık. Birlikte bir şeyler yapmak istiyorduk ama bu, öyle sıradan bir şey olmamalıydı ikimiz birlikte hiç unutamayacağımız bir maceraya atılmalıydık böylece ailelerimizle konuşup izin aldıktan sonra TOEFL için kurs seçeneğimizi Amerika'dan yana kullanmaya ve New York'ta bir dil okuluna kayıt olmaya karar verdik. Çünkü biliyorduk ki dil kursu için New York'a gittiğimizde hem bir sürü macera yaşayabilecek hem de dödüğümüzde sınavı geçebilecektik. Çünkü TOEFL kursu almak için Amerika'dan daha iyi bir seçenek olamazdı.

Böylece üniversite son sınıfa başlamadan önceki son yaz tatilimizi New York'ta geçirmeye karar verdik. Bir yandan TOEFL kursuna gidicek bir yandan da tatil yapacaktık. Geçtiğimiz Temmuz ayında 6 haftalık New York maceramız böyle başladı. Arkadaşımla birlikte New York J.F Kennedy havaalanına indiğimiz andan itibaren yaşadığımız jet lag'ı unutup hemen kendimizi sokaklara atmak istedik.

New York'ta seçtiğimiz dil okulu konum olarakta oldukça güzel bir noktadaydı, arkadaşımla birlikte konaklama tercihi olarakta bir ailenin yanında birlikte kalmayı seçmiştik çünkü böylece hem ingilizce konuşarak pratik yapabilecek hem de bir bakıma yemek pişirme derdinden kurtulmuş olacaktık. Yanlarında kaldığımız aile orta yaşın üstünde bir karı kocaydı ve bize gerçekten kendi çocuklarıymışız gibi çok sıcak davrandılar.

Ilk gün etrafı biraz tanımamız ve birbirimize alışmamız için aileyle vakit geçirdik ama sonraki günler arkadaşımla birlikte resmen New York'un altını üstüne getirdik diyebilirim. Sabahları öğleden sonraya kadar dil kursumuza gidiyor, okuldan çıktıktan sonra da elimizde haritalarla New York sokaklarında geziniyorduk. Tabi ki herkes gibi biz de Madison Square'i, Central Park'ı, Rockfeller Centerı, Times Meydanını görmeden, Brooklyn köprüsünden geçmeden dönmemeliydik. Ama bu bilindik yerlerin dışında arkadaşımla birlikte biraz daha New York'un ara sokaklarını keşfetmek istedik, China Town, zenci mahallesi gibi yerleri de görmek istedik zaten Amerika'ya gidipte bir Amerikan Futbolu maçı izlemeden olmazdı. Bu maç ve tribün ortamı yaşadığımız en keyifli anlardan biri oldu.

6 haftanın sonunda TOEFL kursumuz bittiğinde gerçekten bizim için bir rüyanın da sonuna gelmişiz gibi oldu çünkü New York gerçekten anlatılmaz yaşanır bir deneyim ve bizim için unutulmaz bir anı oldu. Türkiye'ye döndüğümüzde arkadaşlarımıza ve ailelerimize New York'ta yaşadıklarımızı anlatmamız bir güne sığmadı tabi ki. Bu arada New York Dil okulunda aldığımız kursun da oldukça faydası oldu ingilizcemiz için çünkü arkadaşım da ben de 85 puan alamadık ama TOEFL sınavından geçtik...